Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı
image

 

FAALİYETLER

Medeniyetler kendinden önceki ve çağdaşı medeniyetlerin tefekkür sistemlerine eklemlenerek var olup gelişir. Medeniyetler arasındaki bu tefekkürî bağların tesisi ve güçlenmesinde her türlü tercüme faaliyeti önemli rol oynar. Bugün, Akdeniz havzasının iki yönünü teşkil eden medeniyetlerin temellerinde yoğun tercüme faaliyetlerinin yattığı gerçeği herkesçe malumdur.

Medeniyetimizin önemli bir halkasını teşkil eden Osmanlı Devleti, kendinden önceki Asya ve Akdeniz medeniyetlerinin değerlerini ve tefekkürî zenginliklerini yeni bir mayayla yoğurarak içinde neşet ettiği medeniyete farklı bir derinlik kazandırabilmiştir. Bu başarının temelinde, medrese, tekke ve kütüphanelerin devraldıkları medeniyetlerin kaynaklarını çok iyi okumaları ve bunları başarılı bir şekilde tercüme ederek hayata aktarabilmeleri yatmaktadır.

Hilmi Ziya Ülken, “bütün uyanış devirleri sağlam tercüme faaliyetleri üzerine inşa edilmiştir”, diyerek medeniyet inşasında tercümenin önemine dikkat çeker. Bu nedenle medeniyetimizin tüm zenginliğiyle kavranarak bir sentez ortaya konulabilmesi için, öncelikle yazma ve nadir eser mirasının klasiklerinin, günümüz imkânlarına uygun şekilde, okuyucu ile buluşması gerekmektedir. Bu amaçla, Çeviri ve Yayım Dairesi Başkanlığı, yoğun ve programlı çeviri ve yayım faaliyetleriyle medeniyetimizin klasiklerini toplumun ve akademinin istifadesine sunmayı amaçlamaktadır.

Başkanlığımızca çeviri, çeviri yazı, eleştirmeli basım (edisyon kritik) ve tıpkıbasım türünde; konularına göre ise bilim ve felsefe, edebiyat ve sanat, dinî ilimler, tarih ve toplumbilimleri ile tıpkıbasım alanlarında eserler kültür hayatımıza kazandırılmaktadır. Ayrıca Fatih Kitaplığı Dizisi kapsamında, Fatih Sultan Mehmed’in okuma ve incelemesi (mütâla‘a) veya kendi özel kitaplığı (hızâne) için telif ve istinsah edilen, farklı ilmî alanlardaki eserlerin tıpkıbasımı yapılmaktadır. Bu dizideki eserler, eserin çevirisi veya eserin içeriği hakkında bilgi veren inceleme yazısı ile birlikte yayımlanmaktadır.

 

ÇEVİRİ

Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığına bağlı yazma eser kütüphanelerinde 173.809 yazma eser ve 256.875 adet nadir basma eser bulunmaktadır.

Bu kütüphanelerin dışında, üniversite kütüphaneleri, halk kütüphaneleri, müzeler vb. kurumlar ile özel koleksiyon ve şahısların elinde sayısı tam olarak tahmin edilemeyen el yazmaları da dikkate alındığında Türkiye genelinde başta Arapça olmak üzere, Osmanlı Türkçesi, Farsça ve diğer dillerde 400 ile 500 bin arasında yazma eser bulunduğu tahmin edilmektedir.

Bu eserlerin yaklaşık % 65’i Arapça, % 25’i Türkçe, % 8’i Farsça, % 2’si de Ermenice, Grekçe, Süryanice, İbranice vb. diğer dillerde kaleme alınmıştır. Bilim dili olarak asırlarca Arapça’nın kullanılması, zamanının bilim üreten en önemli medeniyet merkezlerinden biri olan coğrafyamızın Arapça yazma eserler açısından dünyanın en zengin ülkesi olması noktasında belirleyici olmuştur.

Kültürümüze yön veren ve yüzyıllarca medreselerde okutulan Arapça eserlerin günümüz Türkçesi’ne çevrilmesinde temel politikamız, geniş bir okuyucu kitlesine hitap edebilecek nitelikli çeviriler ortaya koymaktır.

Çeviri çalışmalarında Arapça, Farsça vb. eserin asıl metniyle çevrilmiş Türkçe metnin bir arada verilmesi, çevirinin sıhhati açısından da ayrı bir değer taşımaktadır.

 

ÇEVİRİ YAZI

Çeviri yazı; Osmanlı Türkçesi’nde kaleme alınmış çeşitli telif, çeviri, sözlük, şiir, edebiyat vb. yazma ve nadir basma eserlerin, transkripsiyon (çeviri yazı, ses çevirisi) veya transliterasyon (harf çevirisi) şeklinde Latin harflerine aktarılması; eski harflerle yazılmış veya basılmış eserlerin modern Türkçe alfabeyle yayımlanması işlemlerini kapsar. Ülkemizde, çeviri yazı eser yayıncılığının başlıca problemi bir çeviri yazı standardının olmamasıdır. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı; gerek yaptığı yayımlar, gerekte konferans ve seminerlerle bir çeviri yazı standardı oluşturmayı hedeflemektedir.

 

ELEŞTİRMELİ BASIM (EDİSYON KRİTİK)

Edisyon kritik ya da tahkik adıyla da anılan Eleştirmeli Basım; aynı yazma eserin pek çok nüshasının incelenip karşılaştırılması ve mümkün olduğu ölçüde müellife ait orijinal metnin tespit edilmesidir.

Hiçbir yazma eser, matbu eser gibi birbirinin aynısı değildir. Yazma eserler çoğu kez ayrı ayrı kişiler tarafından tek tek yazılarak çoğaltıldıkları için, her biri bazen bilerek, bazen de bilmeyerek atlama, ilâve veya herhangi bir kelimenin yanlış okunarak yazıya geçirilmesi dolayısıyla farklılıklar arz eder. Buna binaen herhangi bir yazma eserin, çeviri aşamasına gelmeden önce öncelikle -eğer gerçekleştirilmemişse- orijinal dilinde bilimsel neşrinin yapılması gerekmektedir.

Bu şekilde bir eserin yazma halinden bilimsel neşir aşamasına geçirilmesi, akademik çalışmalara ve atıflara kaynaklık edecek şekilde eserin tedavüle girmesini sağlayacak, ülkemizin kültürel ve bilimsel zenginliğinin tanıtımını yapacak dünya çapında önemli faaliyetlerimizden biri olacaktır.

Özellikle çok sayıda nüshası olan eserlerin, tüm bu nüshalar dikkate alınarak eleştirmeli metin halinde yayımının yapılması, emek ve zaman isteyen bir çalışmayı gerektirmektedir. Ayrıca müellif nüshası elimizde olsa bile çeşitli nedenlerle okunamayan eserlerin, eldeki diğer nüshalar veya imkânlar yardımıyla tekrar yayımlanması, eleştirmeli metin çalışmasına olan ihtiyacı ortaya çıkarmaktadır.

 

TIPKIBASIM

Müellifi, içeriği, yazısı, kâğıdı, süslemesi, sultanlara sunulan bir eser olması, içerdiği görseller, minyatürler vb. çeşitli açılardan ayrı bir değere haiz olan bazı yazmaların, tıpkıbasım yoluyla çoğaltılarak özgün halinin korunması ve bilim-kültür çevrelerinin ilgilerine sunulması, yine önemli yayım faaliyetleri arasında yer almaktadır.